ÖNERİLER sorgusu için yayınlar tarihe göre sıralanmış olarak gösteriliyor. Alaka düzeyine göre sırala Tüm yayınları göster

Selamlar herkese ben Gamzeli Kız. Bugün Röportaj serimizin yeni konuğu KağıttanDünyam ile beraberiz. Çok güzel bir röportaj oldu. Sorduğum sorulara cevap verdiği için ona da çok teşekkür ediyorum. Eğer yeni yazıda sizi de konuk almamı isterseniz mesaj atmanız yeterli 😊 Hadi hemen Röportaja geçelim okumaya devam edin 👀

1)Merhaba bize kendini tanıtabilir misin?

Merhaba. Ben Kağıttan Dünyam bloğunun sahibi İlkay. 2015 yılından beri bloğumda kitap, film ve dizi yorumlarının yanı sıra, kendi kaleme aldığım öykü ve düşünce yazılarımı paylaşıyorum.

2) Blogger ile nasıl tanıştın ve nasıl başladın?

Bir bloğa sahip olmadan önce özellikle de kitap bloglarının sıkı bir takipçisiydim. Takip ettiğim bu blogların yazılarını hem ilgiyle, hem de açıkçası biraz da imrenerek okuyordum.

3) Ne zaman blog açtın ve neden açmaya karar verdin?

Lise dönemindeyken blog açma fikri aniden aklıma geldi. Hatta o kadar ani bir fikirdi ki ‘’ben neden bir blog açmıyorum’’ dememle bloğumu açmam bir oldu. Ancak yol bilmem, iz bilmem; temadır, düzendir hiç hiç bilmem. Hal böyle olunca 2014’ün Kasım ayında açtığım bloğum beklemede kaldı. 2015’in Mart ayındaysa ilk yazımı yayınladım. O gün bu gündür de uzun aralar vermeksizin güncel olarak yazmayı sürdürdüm. Neden açtım dersem… Anlatmak istiyordum. Aslında en yalın cevabım bu: Anlatma isteği.

4)ilk tanıştığın blogger kimdi?

Soruda tanıştığın diye sorulduğuna göre, bloğum olmadan evvel takip ettiğim bloggerları cevap olarak veremeyeceğim. Çünkü o blogları uzaktan takip eder, yorum bırakmadan yazılarını okurdum. Ancak blog açtıktan sonra ilk tanıştığım kişi Okuyan Muggle bloğu olmuştu.

5) Ne tür içerikler paylaşmayı düşünerek hesabını açtın?

Sanırım kitap ve film yorumları. Ancak içten içe içimden gelen her şeyi anlatmak istiyordum. Sonradan bu şekilde yazmaya başladım da. Blog yazarken kendimi hiçbir zaman kısıtlamadım. İlla şu çizgiden ilerleyeceğim, şu konudan yazacağım demedim. Tek çizgim özgün olmak diyebilirim.

6) Gördüğüm kadarıyla yazdığın hikayeler de var, yazar olmayı düşünüyor musun ?

Açıkçası evet, düşünüyorum. Zaten halihazırda yazan bir insanım :) Küçüklüğümden beri bir şeyler anlatmayı hep sevdim. Ama tabii yazarlık başka bir olay. Bloğun bana katkılarından biri de kendime güven hissi vermesi oldu diyebilirim. Çünkü blogda yorum yazısı yazsam dahi sonuçta belli bir bütünlük dahilinde düşüncelerimi ifade ediyorum. Bence öykü veya başka bir türden herhangi bir metni yazmak için temel nokta da bu: İfade etmek, edebilmek. Kendimi ifade etme becerimi geliştirmek için anlatımlar yaptıkça yazmaya dair daha çok emek vermeyi düşünmeye başlamıştım. Ancak daha ilerleyeceğim çok yolum olduğunun bilincindeyim. Bu nedenle kendimi geliştirmeye çalışıyorum.

7) Hayatında herhangi bir konuda ilham aldığın biri var mı ?

Bu soruyu biraz düşündüm. Çevremde saygı duyduğum insanlar elbette var. Keza tarihte yer edinmiş isimler, edebiyat dünyasından isimler, yönetmenler vs. arasında da saygı duyduğum, takdir ettiğim insanlar var. Ancak tek bir insanın bütün özelliklerini değil de, birçok insanın bazı özelliklerinden özellikle ilham alıyorum diyebilirim. Bu nedenle spesifik olarak bir isim veremiyorum.

8) Peki ismine nasıl karar verdin ismi ne anlama geliyor ?

Bloğumun ismi Kağıttan Dünyam. Yine aniden karar verdiğim bir isim oldu. Aslında bu konuda fikir almak için arkadaşlarıma danışmıştım. O dönemde kitap bloğu açmayı düşündüğümden bana gelen öneriler çok klişe öneriler olmuştu. Oysa ben beni yansıtacak bir isim istiyordum. Düşündükçe de işin içinden çıkamıyordum. Bir konuda çok düşünürsem geri adım atmak gibi can sıkıcı bir özelliğim var. O nedenle bilgisayarın başına oturmuş ve nasıl karar aldığımı bile fark etmeden blog başlığımın yazacağı yere Kağıttan Dünyam yazmıştım. O anda aldığım bir karardı. Ancak sonrasında dönüp baktığımda yerinde bir isim olduğunu görüyorum. Pek çok kişi blog ismimi kitaplarla ilişkilendirebilir belki. Ancak işin iç yüzü daha farklı. Ben anlatmak istemiştim, kendi kağıttan dünyamı.

Ayrıca bloğumun url’si başlığımdan farklı. Blog başlığım ile url’sini bloğumu açtığım dönemde niçin farklı yaptığım konusunda şu anda gerçekten bir fikrim yok, hatırlamıyorum. Ancak bloğumun url’si olan fairytaleess, çok sevdiğim bir şarkıya aitti: Alexander Rybak - Fairytale. Neden e’leri ve s’leri uzattığıma gelirsem, uzatmadan yazdığımda o url alınmış durumdaydı, yani sistem bana vermedi. Ben de kimsenin almadığı iki e’li ve iki s’li şeklini blog url’m olarak almış bulundum.

9) Bloggerlar hakkında ne düşünüyorsunuz?

Blog ortamı diğer pek çok sosyal ortama göre daha düzeyli bulduğum bir ortam. İnsanlar birbirlerinin ve kendilerinin sınırlarını biliyorlar. Aslında bunu blog ortamının daha kendi halinde bir ortam olmasına bağlıyorum. Blog sayesinde yüz yüze olmasa da tanıdığım insanlar oldu. Hepsi de takip ettiğim kadarıyla saygılı, kendini bilen ve duyarlı insanlar. Bu nedenle olumlu şeyler düşünüyorum. Ayrıca blogger arkadaşların yorumlarını okumak, yazılarımda yorumlarda buluşmak en sevdiğim şeylerden biri. Benim için çok değerli onlarla sohbet etmek.

10) Kitap çıkarma gibi bir düşüncen var mı?

Var. Ancak şu anlık ortada somut bir ürünüm yok. Zihnim dağınık maalesef ki. Bunun yanı sıra korkularım var. Yine yol bilmiyor, iz bilmiyorum. Ancak tıpkı blog açma kararımda olduğu gibi bir anda gözümü karartarak hayalimin peşinden gideceğime dair içimde kuvvetli bir his var.

Son olarak, röportaj teklifin için sana da çok teşekkür ederim Gamzeli Kız. Cevaplamaktan keyif aldığım sorulardı. Herkese çokça sevgiler gönderiyorum.

Sorduğum sorulara cevap verdiğin için ben de sana çok teşekkür ediyorum

KağıttanDünyam'ın Blog linki :https://fairytaleess.blogspot.com/

Yazı hakkındaki görüşlerinizi ve yorumlarınızı bekliyorum. Sağlıcakla kalın.

İNSTAGRAM: https://www.instagram.com/gamzeli_kiz_blog

TAKİP ETMEYİ UNUTMA!!!/

Hafta başından selam herkese ben Gamzeli Kız bloğuma hoş geldiniz. Bugün Röportaj serisinin yeni konuğu , hem genç bir yazar hem de başarılı bir blogger olan Sevgili İrem ile çok keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. Buradan sorularıma cevap verdiği için İrem'e çok teşekkür ediyorum.❤Hadi röportaja geçelim. Okumaya devam edin 👀

Merhaba İrem öncelikle kendini bize tanıtabilir misin ?

Ben İrem Can. 2002 yılının Eylül ayında Almanya'da doğdum. Üç kardeşiz ve en büyükleri benim. Şu an 11. sınıf öğrencisiyim. Kitap okumayı ve kitap okuma alışkanlığını yaymak isteyen bir gencim. Bu yolda blog sayfam olsun, diğer web sayfalarım olsun kendimi her zaman yazma konusunda geliştirmeye çalışıyorum. Babam ve annem de bu yolda bana en çok destek olanlardandır. Çok güzel bir söz vardır; ''Ağaç yaşken eğilir.'' Atasözümüzde de anlaşıldığı gibi kitap aşığı olmam annem ve babam sayesinde.

Peki sorulara geçiyorum , bildiğim kadarıyla uzun süredir Bloggerdasın Blogger ile nasıl tanıştın ve nasıl başladın ?

Açıkçası hayatımdaki en iyi karar Blogger ile tanışmak oldu diyebilirim. Yazmaya 2017 yılının Haziran ayında başladım. Bir anda karar verdim yazmaya diyebilirim. İlk başlarda çok sık yazamasam da asla bırakmadım. Kemik kitlem bilir, Konumuz Kitap'ın ilk ismi iremcan6 idi. Çünkü bu ad konusunda da hiçbir şey bilmiyordum. Nasıl bir ad konulur, yazılar ve fotoğraflar nasıl şekillendirilir diye. Kısacası 4 yıldır Blogger dünyasındayım. İlk günden bugüne kadar hem tecrübemin arttığını hem de yazım konusunda kendimi geliştirdiğimi düşünüyorum. Sizler neler düşünüyorsunuz bilemem ama ilk yazılarıma baktıkça baya bir yol olduğumu açıkçası görüyorum.

Bir sonraki sorum Blogger senin için bir iş mi ? yoksa bir hobi mi ?

Blogger benim için kesinlikle bir hobi değerinde. Eğer bir iş olarak görseydim bütün amacım Blogger üzerinde olur ve daha sık onunla ilgilenirdim. Ama benim için sadece bir hobi ve kendimi geliştirme yeri diye düşünüyorum. Çünkü yazılarımı sizlerle paylaşıyorum ve kitaplar üzerinden ya öneriler ya da eleştirilerle kalıcı hale getirmeye çalışıyorum. Açıkçası Blogger derslerim üzerine de olumlu bir etki bıraktığını söyleyebilirim. Ama tabii ki günün birinde bir iş olarak kullanmaya başlarsam neden olmasın? 😅

Yakın zamanda bir kitap çıkardın biraz da onun hakkında konuşmak istiyorum , Kitap çıkarmaya nasıl karar verdin ?

Dediğim gibi yazmayı çok seven birisiyim. Şu an lise öğrencisiyim ve seneye sınav yılı geliyor. Ben de bu zamanımı değerlendiriyorum. Ortaokuldan beridir çoğu yarışmalara katıldım. Kompozisyon, hikâye, roman, eleştiri, makale... Aklınıza neler geliyorsa yazdım, çizdim. Özellikle de edebiyat öğretmenlerim beni bu konuda çok yardımcı oldular. Yazıyorum çiziyorum neden yazdıklarımı bir kitaba çevirmeyim ki dedim. İşte böyle karar verdim 8 Dakika'yı çıkartmaya. Zorlu bir süreç oldu ama bu yolda birçok şey öğrendim. Şu anda yazdığım birçok hikaye var. Hatta birkaç güne katıldığım hikaye yarışmasının sonuçları açıklanacak. Bakalım artık neler olacak? 🥰

Umarım güzel sonuçlanır . Sence Yazmak yetenek işi mi? yani herkes yazabilir mi ?

Şöyle bir şey var. İnsanoğlu ''istediği zaman'' her şeyi yapabilme kabiliyeti var. Fakat onu daha ileri bir noktaya çıkartmak onun yeteneğine bağlı. Örnek verecek olursam çocukken herkes top oynar. Fakat herkes futbolcu olamaz. Ona ulaşmak yani futbolcu olabilmek kabiliyet ister. Yazmak işini de buna benzetebiliriz bence. Tabii ki isteyen herkes yazabilir ama bunu devam ettirmek azim ve kararlılığa bağlıdır.

Çok doğru , peki Hiç kitabını çıkarmaktan , yazmaktan vazgeçtin mi ?

Evet çok oldu diyebilirim. 8 Dakika'yı bir yıl önce yazmaya başladım. Okul olduğundan dolayı sabah gidip akşam dönüyorduk. Bu zaman diliminde de yazmaya zaman ayıramıyordum. Tam o zamanda da pandemi dönemi başladı. Ben de bu fırsat kaçmaz diyerek kaldığım yerden devam etmeye başladım. 2021'nin ilk günlerinde de kitabım raflardaki yerini aldı. Açıkçası çok uzun ve yorucu bir dönem oldu benim için. Uzun uzun sayfamda da anlattım. Hatta detaylarıyla birlikte kitap çıkartmak isteyen ya da bu süreci merak edenler için de bir yazı hazırladım. Merak ediyorsanız sayfamda okuyabilirsiniz.

Hayatında örnek aldığın biri var mı ?

Tabii ki çok var. Her türlü alanda örnek aldığım kişiler var. Edebiyat alanında özellikle de tanışmayı çok istediğim ve kitaplarına hayran kaldığım Stephen King var. Beni yakından takip edenler bileceklerdir ki bir Stephen hayranıyım. Çoğu kitabını temin etmeye çalışıyorum. Bunun yanı sıra Sabahattin Ali'nin de kalemini çok severim. Edebiyat alanında hem Fransız, Alman hem de Türk Edebiyatı'nı okumayı çok seviyorum. Ülkemizde o kadar çok iyi yazarlar var ki. Biz sadece onları harcıyoruz.

Biraz da eskiye gidelim diyorum , İlk okuduğun kitabı hatırlıyor musun ? bize Kitabı biraz anlatabilir misin ?

İlkokulda okumayı yeni yeni öğrenmiş bir çocukken elime ilk aldığım kitap Jules Verne'nin Bir Gazetecinin Notları'ydı. İlk başta tabii o heyecanla zar zor bitirmeyi başarmıştım fakat anlamışıydım orası meçhul. 😅😂 Kitabı yeniden elime alıp okumaya başladığımda fark ettim ki kaçırdığım birçok yer olmuş. Ama okumayı yeni yeni çözmüş ve heyecanlı bir öğrenci iken bunu kendime anlatmak zor olurdu. Ah, zaman çok hızlı geçiyor...

Çocukluğunda kitapla ilişkin nasıldı ? Her zaman sever miydin kitap okumayı ?

Tabii ki. Kitapların dünyasına aşığım denilebilir. Bunun rolü de hem ailem hem de ilkokul öğretmenim yani bana okumayı öğreten kişilerdi. Öğretmenimin kitapsever oluşu beni bu yolda hazırlayan önemli insanlardan birisiydi. Her ziyaretinde bize kitaplar verirdi. Okurduk, sınıfla tartışırdık. Çok güzel bir ortam olurdu. Bu sayede okumayı meraklı bir kitapsever oldum.

kitaplığındaki en pahalı kitap nedir ?

Bu soruya birçok konudan cevap verebilirim. Özellikle de Türkiye şartlarında kitap alabilmek lükse giriyor. Gerçekten de öyle. Örneğin Stephen King'in bir kitabı en düşük 45 TL'den başlıyor. Kitaplığımda da en pahalı kitap kesinlikle Stephen King'in kitapları maalesef. Sadece kitap alanında değil defter, kalem, kırtasiye ürünleri... Ben her zaman kitap alışverişimi internet üzerinden yapıyorum. BKM, Kitapseç, Kitapyurdu, Kitap Sepeti... Bu alanda birçok site var. Onlardan alışverişimi yapmaya özen gösteriyorum. Çünkü çok büyük indirim günleri oluyor. Bazen klasikler bir liradan başlıyor. Onları da sıkı sıkı takip etmeye çalışıyorum. Bazen sorular kitapları online üzerinden almak daha mı iyi diye. Kesinlikle öyle. Bir D&R mağazasına gittiğinizde en ucuz kitap kaç TL'den başlıyor. Bu yüzden onlinedan alışveriş yapmaya ve hiç alışveriş yapmayan arkadaşlarıma da öneriyorum.

Kitap çıkarmak isteyen birine ne demek isterdin ?

Öncelikle kendine güven. Sabırlı ol ve asla pes etme. Çünkü belli bir süre sonra arkanı dönüp baktığında keşke yapsaydım demek sizi hayal kırıklığına uğratacaktır. Bu yüzden ne yapmak istiyorsanız şimdi, şu an yap ki ilerde keşke deme.

Yazdığını kimsenin okumayacağını bilsen yine de yazar mıydın ?

Yine de yazardım. Bunu her zaman diyorum; hiç kimse ilk kitabından bir Stephen King, Namık Kemal, Sabahattin Ali ya da Victor Hugo olamaz. Bu yazdıkça gelişir. Ben de bu felsefe ile yazmaya devam ediyorum. İnşallah bir gün onlar gibi usta bir yazar olabilirim.

Genç yazarlara tavsiyelerin var mı ?

Ben de bir genç yazar doğrusu ''yazar adayı'' olduğumu düşünüyorum. Bu konudaki hem tecrübelerimi hem de önerilerimi sayfamda uzun uzun anlattım. Birçok konu var. Yayınevi, yazım aşaması, konu seçimi... Bana hem Blog sayfamdan hem de sosyal medyadan gelen birçok soruyu severek yanıtlıyorum ve yanıtlayama çalışıyorum. Buradan da değinmek gerekirse bana her zaman ulaşabilirsiniz. Bire bir tavsiyeler verebilirim. Bu konuda her zaman açığım. Yazımı da okumak istiyorsanız sayfamda mevcut.

Kitabın 8 dakikayı bize biraz anlatır mısın ?

Spoiler vermeden arka kapaktan ilerlemek istiyorum. 😅 Yok olmak sadece bir başlangıçtı! İngiltere’de başarılı bir gazeteci olan Mel’in hayatı, doğum gününde Profesör Becker’in ona verdiği hediyeyle tamamen değişecektir. Mavi göl, gizemli iglo, siyah şapkalı adam... Peki kendisini sırların içinde bulan Mel “Korunaklı Şehir” efsanesini çözebilecek midir? İzlanda’da geçen bu gizemli hikâyeye siz de ortak olmak ister misiniz? Bilim kurgu ve aksiyon türünde bir kitap 8 Dakika. İkincisi de yolda. İki kitaplık bir seri planlıyorum şu an. Bakalım...

Sorular bu kadardı çok güzel bir röportaj oldu sorularıma verdiğin güzel cevaplar için çok teşekkür ederim

Ben teşekkür ederim. Çok güzel bir röportaj oldu. Yazmak istediğim daha çok konu vardı fakat okuyucuları daha fazla yormak istemedim. Seni de tebrik ediyorum. Umarım bu güzel yolda birçok başarıya imza atarsın. O zaman klasik bitirişimi yapayım; Kendinize çok iyi bakın, kitapla kalın. Seviliyorsunuz!

İrem'in Bloğuna da buradan ulaşabilirsiniz : https://www.konumuzkitap.com/

Yazı hakkındaki görüşlerinizi ve yorumlarınızı bekliyorum. Sağlıcakla kalın.
İNSTAGRAM: https://www.instagram.com/gamzeli_kiz_blog
TAKİP ETMEYİ UNUTMA!!!/

Selamlar ben Gamzeli Kız bloğuma hoşgeldiniz. Bugün size eğlenceli bir dizi önerisi ile geldim. Evde sıkıldığımız bu günlerde birçok dizi-film arayışına giriyoruz. Bende sizlere öneriler sunmaya çalışıyorum Eğer daha fazla öneri isterseniz bloğumu takibe alarak yazılarımı okuyabilirsiniz. Hemen diziye geçiyorum Okumaya devam edin ❤ 👀

DİZİ YORUMU

Eulachacha waikiki ( waıkıkı'ye hoşgeldiniz) isimli Güney Kore dizisidir. 5 Şubat 2018 tarihinde yayınlanmaya başlamış , 17 Nisan 2018 tarihinde final yapmıştır. 1 sezon, 20 bölümlük bir dizidir. IMDb puanı :8.2 dir

Türü : romantik , komedi, gençlik.

Yönetmen :Lee Chang-Min

Oyuncular: , Kim Jyung-Hyun, Lee Yi-Kyung , Son Seung-Won

- Diziyi izlerken çok eğlendim ve 2 günde falan bitirdim sıkılacağınızı düşündüğüm bir dizi değil aksine çok eğleneceğinizi ve güleceğinizi düşünüyorum.Dizideki oyuncuları kesinlikle rollerine çok yakıştırdım. Hatta dizinin 2. sezonu da çıktı ama ben izlemek istemedim çünkü oyuncular değişmişti hiç hoşuma gitmedi. Favori karakterim Lee Jun ki kesinlikle . oyuncu olma çabaları çok iyidi bir hafta için 10 kilo vermesi , kılıktan kılığa girmesi..

dizide sevmediğim saçma bulduğum tek kısım Seo-jin 'in sakallarının çıkmasıydı. Kang Dong - Doo'ya başlarda çok sinirleniyordum YoonA 'ya kötü davrandığı için ama sonra sevmeye başladım. Ama en sonunun mutlu bittiğini söyleyebilirim❤

KONUSU: Dizi bir misafir evini işleten 3 arkadaş arasında geçmektedir. Bir gün bekar bir anne bebeği ile çıkagelir. Evde dengeler değişir.

Dizide, YoonA bekar bir anne ve çocuğuyla birlikte misafir evinde kalıyor. Ücret ödeyemediği içinde yemek temizlik gibi evdeki işleri yapıyor.

Kang Dong do yönetmen olmak isteyen biri ancak iflas etmek üzere olan misafir evini işletiyor. kardeşi Kang Seo-Jin ise ders çalışan ve muhabir olmak isteyen bir kız.

Senarist olmak isteyen Bong Doo-Shik devamlı senaryo yazarken bir anda kendini +18 şeyler yazarken buluyor ama arkadaşları bilmiyor. Bu arada dizide sahneler bulunmuyor.

DİZİ FRAGMANI

Yazı hakkındaki görüşlerinizi ve yorumlarınızı bekliyorum. Sağlıcakla kalın.

İNSTAGRAM: https://www.instagram.com/gamzeli_kiz_blog

TAKİP ETMEYİ UNUTMA!!!/

Dijital Akademi Nedir?

Bu yolda ne yapacağız?

KENDİNE GÜVEN

YOUTUBE KANAL ÖNERİLERİ

MATEMATİK

İlyas Hoca Anıl Hoca İle Matematik

FİZİK

Umut Öncül Farklı Ders Fizikle Barış

TÜRKÇE

Rüştü HocaGizem UralKadir Gümüş

COĞRAFYA

Yavuz Tuna Engin Hoca Bayram Meral

TARİH

Ramazan HocaHamza Tatar Cavit Ardıç Yazı hakkındaki görüşlerinizi ve yorumlarınızı bekliyorum. Sağlıcakla kalın.İNSTAGRAM: https://www.instagram.com/gamzeli_kiz_blogTAKİP ETMEYİ UNUTMA!!!/

Merhaba İrem öncelikle kendini bize tanıtabilir misin ?

Peki sorulara geçiyorum , bildiğim kadarıyla uzun süredir Bloggerdasın Blogger ile nasıl tanıştın ve nasıl başladın ?

Bir sonraki sorum Blogger senin için bir iş mi ? yoksa bir hobi mi ?

Yakın zamanda bir kitap çıkardın biraz da onun hakkında konuşmak istiyorum , Kitap çıkarmaya nasıl karar verdin ?

Umarım güzel sonuçlanır . Sence Yazmak yetenek işi mi? yani herkes yazabilir mi ?

Çok doğru , peki Hiç kitabını çıkarmaktan , yazmaktan vazgeçtin mi ?

Hayatında örnek aldığın biri var mı ?

Biraz da eskiye gidelim diyorum , İlk okuduğun kitabı hatırlıyor musun ? bize Kitabı biraz anlatabilir misin ?

kitaplığındaki en pahalı kitap nedir ?

Kitap çıkarmak isteyen birine ne demek isterdin ?

Yazdığını kimsenin okumayacağını bilsen yine de yazar mıydın ?

Genç yazarlara tavsiyelerin var mı ?

Kitabın 8 dakikayı bize biraz anlatır mısın ?

DİZİ YORUMU

DİZİ FRAGMANI

GÜZEL BİR UYKU İÇİN ;

MELATONİN HORMONU NEDİR ?

LGS HAKKINDA

Türkçe dersinden 20 soru, matematik dersinden 20 soru,fen bilgisi dersinden 20 soru,din kültürü dersinden 20 soru,inkılap ve Atatürkçülük tarihi dersinden 10 soru,yabancı dil dersinden 10 soru olmak üzere toplam 90 sorudur.

LGS sınavı iki ayrı oturumdan oluşmaktadır.

İlk oturumda 50 soru verilmekte olup 75 dakikalık bir süre tanımlanmaktadır.

İkinci oturumda ise sayısal alan olmak üzere 40 soru verilerek 80 dakikalık süre tanımlanmaktadır

Ne aramak istersin?

Hakkımda

INSTAGRAM

Sosyal Medya

Popüler Yayınlar

Okurlar

Blog Arşivi

Görüntüleme

İletişim Formu

-ÖNE ÇIKAN YAYIN-

UYGULAMA ÖNERİLERİ #2

-KATEGORİLER-

-POPÜLER YAYINLAR-

İlyas Hoca
Anıl Hoca İle Matematik

Umut Öncül
Farklı Ders
Fizikle Barış

Rüştü Hoca
Gizem Ural
Kadir Gümüş

Yavuz Tuna
Engin Hoca
Bayram Meral

Ramazan Hoca
Hamza Tatar
Cavit Ardıç
Yazı hakkındaki görüşlerinizi ve yorumlarınızı bekliyorum. Sağlıcakla kalın.
İNSTAGRAM: https://www.instagram.com/gamzeli_kiz_blog
TAKİP ETMEYİ UNUTMA!!!/