Gamzeli Kız

  • ANA SAYFA
  • ÖNERİLER
  • RÖPORTAJ
  • GÜNDEM VAKTİ
  • İNCELEME
  • İLETİŞİM

 Selamlarr ben Gamzeli Kız bloğuma hoş geldiniz. Bu gün sizlere çok severek izlediğim filmlerden biri olan THE MEG'i yorumlayıp tanıtacağım. Köpek balığı filmlerini sevenlerin bayılacağı bir film kesinlikle.En büyük köpek Balığı olan Megalodon anlatılıyor filmin içinde. Hadi daha çok detaylara geçelim okumaya devam edin 

MEG DERİNLERDEKİ DEHŞET 

Yayın Tarihi : 8 Ağustos 2018

Yönetmen : Jon Turteltaub

Türleri : Aksiyon \ Bilim Kurgu 

IMDb : 

Süre : 1 saat 52 dakika 

Oyuncular : Jason Statham, Li Bingbing, Rainn Wilson, Ruby Rose ve Winston Chao 




FİLM KONUSU 

Tarih öncesinden kalan soyunun tükenmiş olduğu düşünülen Megalodonu durdurmaya çalışan Jonas Taylorun hikayesi anlatılıyor. Deniz altı gözlem programının bir gün bir yaratık tarafından saldırıya uğramasıyla macera başlıyor.


  FİLM ÖZETİ


Derin deniz sualtısı bir gün bir yaratık tarafından saldırıya uğrar. Hasar gören deniz altı pasifik okyanusunun en derin yerinde mürettabatı içinde mahsur kalır.  Vizyoner Çin okyanus bilimcisi derin deniz dalgıcı Jonas Taylor'u mürettebatı kurtarması için tutar. Taylor tarih öncesinden kalan 2 milyar yıl önce soyu tükendiği zannedilen 23 metrelik bir megalodon ile karşılaşır. Ama Taylor bu canavarla daha öncede karşılaşmıştır.  Taylor aşağıda sıkışıp kalmış ve herkesi kurtarmak için kendini riske atmalıdır. megalodonun öldürülmesi gerekmektedir.


FİLM YORUMU

Başrol adamı Hızlı ve Öfkeli filmlerinden tanıyorum ama bana çok soğuk geliyor oyunculuğu iyi ama izlerken filmlerini sıkılıyorum. film kesinlikle çok başarılıydı montajlar çok gerçek gibiydi.  Köpek balığı filmlerini çok severim ama kaliteli güzel konulu bu türde film bulmak pek kolay değil bence bazı montajlar kendini çok belli ediyor pek gerçeğe yakın olmuyor hemen bu montaj diyebiliyorsun. filmdeki megalodon montajı bence bayağı gerçekçiydi kaliteli bir film olduğunu düşünüyorum.  

Filmde hiç beklemediğimiz bir sürpriz vardı biz sadece bir tane köpek balığı var zannederken birden 2 tane çıktı. Ölen köpek balığını alıp yeniden okyanusa girdi. Ve tam bitti derken yeni bir macera başladı.

Megalodon un ölüm sahnesi de aşırı güzeldi.O anki gerilim ve mücadele çok başarılıydı.Sonunda ise Megalodon öldü öldükten sonra ise bir anda bir sürü köpek balığının gelip ölüsünü yemeye başlamaları da şaşırtıcıydı. Taylor ortada kaldı bir sürü köpek balığı yanından geçip gitti ama sonra bir tanesi ona saldırırken Çinli kadın onu kurtardı.

En beğendiğim hatta bu filmi duyunca direk aklıma gelen sahne yukarıda gördüğünüz küçük kız ile Megalodonun sahnesi.Kız yerdeki bir topu alırken Köpek balığı gelip camı ısırıyor. Neyse ki arada cam vardı ve sağlamdı cam da Köpek balığının dişlerinin izi kaldı.

Bir diğer sahne de yukarıdaki sahne köpek suya düşmüştü ve köpek balığından yüzerek kaçıyordu çok tatlı bir sahneydi köpeğin yüzüşüne çok gülmüştüm. Tabii bir o kadar da gerilimli acaba kurtulabilecek mi ?

filme puanım 10 üzerinden 10 

Yazı hakkındaki görüşlerinizi ve yorumlarınızı bekliyorum. Sağlıcakla kalın.

İNSTAGRAM: https://www.instagram.com/gamzeli_kiz_blog

TAKİP ETMEYİ UNUTMA!!!

 Selamlar ben Gamzeli Kız bugün sizlere çok güzel öneriler getirdim. Çevremde aldığım ve benim daha önce izlediğim de içinde bulunan çok verimli YouTube kanal önerileri vereceğim.  Daha önce de böyle bir yazı yayınlamıştım ona da  BURAYA tıklayarak ulaşabilirsiniz. Okula giden eğitim görenlerin işine fazlasıyla yarayacak anlatımı güzel kaliteli kanallar seçtim. Sonraki yazılarımda da genel verimli herkese hitap edebilecek kanalları derlemeye çalışacağım. Umarım sizler için verimli olur tanıdıklarınıza da tavsiye ederseniz çok sevinirim. Hadi okumaya devam edin

YOUTUBE  KANAL ÖNERİLERİ




MATEMATİK 

  • İlyas Hoca 
  • Anıl Hoca İle Matematik


FİZİK 

  • Umut Öncül 
  • Farklı Ders 
  • Fizikle Barış


TÜRKÇE 

  • Rüştü Hoca
  • Gizem Ural
  • Kadir Gümüş 


COĞRAFYA 

  • Yavuz Tuna 
  • Engin Hoca 
  • Bayram Meral 


TARİH

  • Ramazan Hoca
  • Hamza Tatar 
  • Cavit Ardıç 
Yazı hakkındaki görüşlerinizi ve yorumlarınızı bekliyorum. Sağlıcakla kalın.
İNSTAGRAM: https://www.instagram.com/gamzeli_kiz_blog
TAKİP ETMEYİ UNUTMA!!!/


 Victor Hugo " Yeryüzünde yoksulluk ve bilgisizliğin egemenliği sürdükçe, böylesi kitaplar gereksiz sayılmayabilir."

Selamlar ben Gamzeli Kız  bugün ne zamandır paylaşmak istediğim bir kitap yorumu ile geldim. Victor Hugo'nun kaleme aldığı roman Sefiller hakkında konuşacağız. Kitap çok satan ve çok sevilen eserlerden bir tanesi. yayınladığı dönemde en büyük eserler arasına da girmiştir. Hemen bu kitap hakkında detaylı konuşmaya başlayalım bence hadi okumaya devam edin 


KONUSU

Gençken yeğenleri için ekmek çalan ve hapise giren Jan Valjanın yaşadıkları anlatılıyor. sisteme olan isyanları , yaptığı iyilik ve kötülükler kendini kurtarışı kimi zaman geçmişiyle sürüklenen Valjan ın hayatını ve hayatına giren insanları okuyoruz. 

KİTAP HAKKINDA 

Kitap 3 ciltten oluşuyor ben daha birincisini okudum ama mutlaka diğerlerini okumak isterim. Kitap zamanla kısaltılarak tek kitap haline getirilmiş ama hala orijinal halde de bulunuyor. 1862 de yayınlanmış .19. yüzyılın en büyük eserlerinden biri olarak kabul görmüş.

KİTAP ÖZETİ  

Jan Valjan yeğenlerinin açlığı nedeniyle dayanamayıp çok zor durumda kaldığı için bir fırından ekmek çalmak zorunda kalır. fırıncının şikayeti sonucu Valjan 3 yıl hapisle yargılanır. sisteme isyan ederek kaçmaya çalışır. Her kaçıp yakalandığında cezasına daha fazla ceza eklenir. Çok öfkelenir bu kaçmaları sonucu tam 19 yıl hapis yatar. Artık serbest kalmış ama geride bıraktığı hayatı kaybetmiştir. Eski bir kürek mahkumu olan Valjan yaşadığı kötülükler üzere kötü olmaya karar verir. Tanıştığı bir Psikoposun evinde konaklar adam çok iyi davranır. Ama Jan Valjan kötü olmaya karar vermiştir. Adamın evindeki gümüş şamdanları çalarak kaçar ancak bir polis tarafından yakalanır. Psikopos şamdanları ona kendi iradesi ile verdiğini söyleyerek onu aklar. Ve ona bu şamdanlar ile yeni bir hayat  kurmasını kötülükten uzak kalmasını söyler. Jan Valjan için yeni bir hayat başlar. Bu hayat bazı serzenişlerle ilerlerken hayatına yeni insanlar girer.

KARAKTERLER

javert: Jean Valjean’ın peşini bırakmayan polis şefi.
Fantine: İşten kovulunca hayat kadını olan, Jean Valjean’ın tutuklanmasından kurtardığı kadın. Jean Valjean’ın daha sonra evlat edineceği Cosette’nin annesi.
Cosette: Fantine’in kızı. Jean Valjean’in himayesine aldığı kız çocuğu.
Marius: Cosette’in aşık olduğu genç. Ayaklanmaya katıldığında Jean Valjean tarafından kurtarılıyor.
Thenardier ve Madame: Cosette’in söz de ailesi olduğunu iddia eden sahtekar ikili
.


KİTAP YORUMU 

Kitap mükemmeldi bence iyi ki okumuşum hatta biraz da geç kalmışım. Kesinlikle yazar o kadar iyi anlatmış ki okurken karakterleri fazlasıyla benimsedim. Sade ve çok hoş bir yazım dili kullamış. Duyguyu çok güzel işlemiş ve olayları çok güzel bağlamış. Valjan için her şey güzel olsun istedim , Kozet kurtulsun mutlu olsun istedim ve özellikle sonunda kitabı kapatınca gözümden bir iki damla göz yaşı düştüğünü gördüm.  Okurken sefiller kelimesini tam olarak hissettim kitaptaki tüm karakterlerin hayatını çok başarılı kurgulamış. Gerek dönemin gerek ise günümüzün birçok duygusunu içinde barındırıyor. Hugo kitabı yazarken kendi  hayatından da esinlenmiş ve bazılarını kitaba birebir aktarmış. Hatta Jan Valjan karakterini yazarken kendisine zamanında yardımcı olan eski bir kürek mahkumu ve o zamanlar da başarılı bir iş adamı olan arkadaşından etkilenerek yazmıştır. Romanın konusu 1815 de başlayıp 1832 ye kadar devam ediyor..  

Peki Marius un Kozeti ilk gördüğünde çirkin , güzel giyinince güzel bulması bence dış görünüşüne göre yargıladı. Onu görmek için her gün parka gitti konuşarak değil de birbirlerini gözleriyle seviyorlardı. Marius bir süre geçtikten sonra kılık kıyafetine de özen göstermeye başladı. Çünkü sevdiğine güzel görünmek istedi. İkisi arasındaki bu gelişmeleri okurken Jan valjan ve Kozet'in ne düşündüğünü sonra görüyoruz. Valjan Kozeti kıskanıp Marius'a gıcık oluyordu. Klasik bir baba kıskanışı işte 😃 Ama hayatlarına giren her yeni insandan da korkuyordu geçmişin gün yüzüne çıkmaması için. Çok takıldığım noktalardan biri de şu adam eski bir kürek mahkumu her şey yaşanmış bitmiş üstelik çok da büyük bir suç da işlememiş sadece bir ekmek çaldığı için onu yargılamak ne kadar doğrudur. O dönemde yaşayan tüm insanların ne kadar zorda yaşadığını tahmin etmek bile çok zor.

Valjan gelip her şeyi Marius a anlattığında onun öyle bir tepki vermesi beni çok kırdı bir insanı geçmişiyle yargılamak ondan beklemediğim bir nokta idi. Öyle bir insan değildi ama yanlış izlenimlere kapıldı ve en sonunda  ne kadar yanıldığını gördü. Kozeti ondan uzak tutmaya çalışmasını asla doğru bulmadım ha belki kendince haklı ama bunca sene onla yaşamış babası bilmiş üstelik onun için ne fedakarlıklar yapmış adamı ondan uzaklaştırması doğru değildi. Marius hakkında onu okurken çok sevindiğim nokta kesinlikle babasının gerçekte nasıl biri olduğunu anladığı andı. Dedesi ona babasını çok kötü anlatmıştı oysa öyle değildi bunu kilisede yanlış bir yere oturmasıyla anladı. Yerin sahibi olan adam onun kim olduğunu bilmeden bir adamı yani ona babasını anlattı. Fazlasıyla etkilendiğim " çok iyi ya " dediğim sahnelerden biriydi. Kitabı okurken çoğu yerde kapatıp biraz şok geçirdim ya da biraz durup o sevinci yaşadım.


Kozetin orman da Valjan ile karşılaştığı an "oh be" dedim çok mutlu oldum kızın yaşadıkları okurken beni çok rahatsız etti. Fantine de çok kızdım neden kızını yanında götürmediği için ama belki de sebepleri vardı dul bir kadının çocuğunun olması hoş karşılanmayacağı için mecburdu maalesef. Fantin orada bazı zor zamanlar geçirdi ama Kozet'in hali de pek iyi değildi maalesef. Tenardiyeler kızı perişan etmişlerdi kızın üzerindeki tüm güzel kıyafetleri alıp kendi kızlarına giydirdiler. Bir de çok güzel bakıyormuş gibi Fantin den ha bire para istediler. Sırf parayı arttırdılar diye çok zor zamanlardan geçti ve öldü. Bir zaman sonra çok beklediğim bir olay oldu Valjan tutuklanırken bir türlü kaçmayı başarıp öldü süsü vermiş. Herkes onu öldü sanarken o Kozet ile tesadüfen tanışıp onu kurtardı. Her yaşlı adam ve küçük kız kısmı geldiğinde onlar olduğunu anlıyordum.

Javer tabii ki bahsetmemiz gereken Polis memurumuz , kendisini hiç sevmezdim. Sırf Valjan eski bir kürek mahkumu olduğu için taktı ona.  Başarılı oldu ismini değiştirdi yine peşini bırakmadı.  Tam yeni bir hayata başladı her şey yoluna girdi artık M Madlen oldu ve çok da başarılı gidiyor. Jan Valjan sanılan biri tutuklandı ve Madlen onu kurtarıp kurtarmama arasında kaldı. Aslında siz de düşünün bir yanda sizin başarılarınız sayesinde kalkınan ve Vali olduğunuz bir şehirde Madlensiniz ama Siz zannedilen biri hapse tıkılacak. Ben bile düşündüğümde arada kaldım onun için çok zor bir seçimdi. Haksız yere birinin onun adına hapis yatması vicdanını rahatlatacak bir durum değildi . Ama o gidip suçluyu aklamayı ve servetine halkına ve Madlen e veda etmeyi tercih etti.O vicdanını rahatlatmayı seçti belki de çok iyi yaptı.
İhtilal yaşandıktan sonra artık Valjan Javer e yakalandı ama bu sefer o pes etti ve intihar etti. Onu tutuklmayıp serbest bıraktığı içi çok sevindim ama ölünce de üzüldüm. Aslında kitabı okurken çok fazla şey düşündüm çok güzel noktalar vardı hepsini eklemeye çalıştım.Belki okumuşsunuzdur ama okumadıysanız mutlaka okuyun derim çünkü mükemmel bir kitaptı.Bu arada karakter isimlerini böyle yazmamın sebebi kitapta okurken böyle  yazılmış olması.


VİCTOR HUGO 


Önce yazar hakkında kısaca bir kaç bilgi vereyim.  

26 Şubat 1802 de doğmuş 22 Mayıs 1885 de de vefat etmiştir.  En büyük ve ünlü Fransız yazarlarından biri olarak kabul edilir.  Romancı, oyu yazarı ve romantik akıma bağlı Fransız şairidir. 

1851 de 3. Napolyon un hükümet darbesini engellemeye çalışmış başaramayınca Belçika ya kaçmak zorunda kalmış. Fransa da her zaman sisteme ve döneme isyan etmiş. 

1855 187 yılları arasında Bir ingiliz adasında  geçirmiş  onun için en üretken olduğu zamanlarmış ve o dönemde Sefiller kitabını yazmıştır 1862

Cumhuriyet kurulunca  Paris'e dönen Hugo Ulusal meclise seçildi artık Paris'in  en gözde kişilerinden olmuştu.Edebiyat alanındaki devasa başarılarının yanında politik hayatta da etkin bir rol üstlendi, bu nedenle sürgün cezasına çarptırıldı, cezasını tamamlamasına rağmen İmparatorluk yıkılana dek Fransa’ya  dönmedi.


KİTAP ALINTILARI

"Karanlık sular  Javer in azabına nihayet son vermişti."

"Evet, gerçekten de bu büyük bir aşk idi. Marius babasını taparcasına sevmeye başlamıştı."

”14 yaşımdayken karnımı doyurmak için bir parça ekmek çaldığımda beni zindana attılar ve orada tam 6 ay bedava ekmek verdiler. Hayatın adaleti budur.”

"Umutsuzluğa düşenler arkalarına bakmazlar ,  kötü kaderin kendilerini izleyeceğini bilirler" 

"Yıllar geçtikçe ruhu da kurumuştu ,kalbi ve gözleri kupkuru olmuştu"

"Ölmek bir şey değil , yaşamamak korkunç "

"Azla yetinmek hiçle yaşamaya bitişiktir. Biri loş bir oda ötekisi karanlık odadır"

" Her şeyi var bir şeyi yok. Bu adam kesinlikle çok sevdiği birini kaybetmiş. İnsanlar bu yüzden ölebilirler"


Kitabı okuduysanız sizin de düşüncelerini yorumlarda görmek isterim 
Yazı hakkındaki görüşlerinizi ve yorumlarınızı bekliyorum. Sağlıcakla kalın.
İNSTAGRAM: https://www.instagram.com/gamzeli_kiz_blog
TAKİP ETMEYİ UNUTMA!!!/

 Selamlar ben Gamzeli Kız , sizlere yepyeni bir film yorumu ile geldim. Bugün biraz eskilere gideceğiz ve Narnia günlüklerinin ilk filmi Aslan , Cadı ve Dolap isimli filmi inceleyeceğiz. 2005 yılında vizyona giren bu film Disney yapımı ile yayınlanmıştı. Çok sevilen bir film olan Shrek'in yönetmeni Andrew tarafından yönetildi. Film hakkındaki detaylara geçelim  hadi okumaya devam edin

NARNİA GÜNLÜKLERİ : ASLAN ,CADI VE DOLAP 

Narnia C.S. Lewis tarafından yazılmış bir seri çocuk kitabıdır. Fantastik türündeki bu roman 100 milyondan fazla satmıştır. film bu kitaplardan uyarlanmıştır yalnız şu an sadece 3 tanesi film oldu aslan,cadı ve dolap , prens kaspiyan ve şafak yıldızının yolculuğu. Yönetmeni ,Andrew Adamson .

KONUSU

Savaş içerisinde olan bir şehirden çıkarılan çocuklardan 4 kardeş başka bir eve yollanır. Bu evde buldukları bir dolaba tesadüf eseriyle girmeleri sonucu bambaşka bir dünya olan Narnia'ya gelirler. Narnia hayvanların konuştuğu , iyilerin kötülerle savaştığı sihirli bir yerdir. Narnianın bir kehaneti vardır.  kehanet " 2 havva kızı 2 adem oğlunun Narniaya gelmesi ve cadıyla savaşması sonucu Narnia aydınlığa ulaşacaktır" şeklindedir.


FİLM ÖZET

Film öncelikle 4 kardeşin profesörün evine gelmesiyle başlıyor. Saklambaç oynarken en küçük kardeş olan Lucy odalardan birinin içindeki dolaba giriyor. Dolabın arkası Narniay'a açılıyor Lucy hiç bilmediği bu yerde bir Çoban cini ile karşılaşıyor. Ve ısrarları sonucu onun evine gidiyorlar. bu kısımda oldukça ondan  şüphelenmiştim oysa iyi biri sanmıştım hayal kırıklığıydı.

Ormanın şöyle bir kuralı var buraya giren bir insan mutlaka beyaz cadıya teslim edilmelidir. Bu çoban cini de maalesef bu kuralı yerine getirmek için Lucy'yi uyutuyor. Ancak sonrasında pişman olarak gitmesine izin veriyor.. Bu kısımda da çok mutlu olmuştum bu arada ismi Bay Thomas.




Lucy döner dönmez hemen diğer kardeşlerine haber veriyor ama onlar dolaba girdiklerinde içinde bir yere açılan herhangi bir kapı bulamıyorlar. Lucy'nin hayal kurduğunu düşünüp umursamıyorlar. Edmund Lucy'nin abisi bir gece onu takip ederek içeriye giriyor. O sırada oradan geçen Beyaz Cadı ile karşılaşıyor Cadı ona kendisini iyi olarak tanıtıyor. Ve kardeşlerini buraya getirmesini söylüyor. Kehanetten bahsetmiştim Cadı kehaneti gerçekleştirip onu öldürmelerinden korktuğu için tüm kardeşleri toplayıp öldürmeyi planlıyor. Lucy ve Edmund geri döndüklerinde orayı görmediğini söylüyor bu nedenle diğer kardeşler Lucy'ye yine inanmıyor.

Başka bir gün saklanırken hepsi dolaba giriyorlar ve Narnia ile tanışıyorlar.Geriye kehaneti gerçekleştirmek kalıyor ama kardeşler savaşamayacaklarını ve bunu istemediklerini söylüyorlar. Ama Edmund cadının ona vaad ettikleri için gizlice onun sarayına gidiyor. Bu nedenle onu kurtarmak için Narnia da kalmak zorunda kalıyorlar.


Film hakkındaki yorumum ; 

Film gayet güzeldi ne kadar çocuk kitaplarından uyarlanmış ve çocuklar için yapılmış olsa da ben şu an da izlediğimde de keyif aldım. Ben daha önce de  izlemiştim. Ama uzun süre geçti bir tesadüf eseri tekrar izledim bir çok şeyi unutmuşum ve yine keyif aldım. Bence macera fantastik filmler seviyorsanız izlemelisiniz. Filmin müzikleri , çekim açıları çok güzeldi kar görüntüleri efsaneydi. Dublajlar beni çok eğlendirdi özellikle kunduz " burası da bizim fakirhane" deyişi falan 😂  Kaç yaşında olursanız olun sanki dünyadan uzaklaşıp başka bir dünyaya giriyormuşsunuz gibi tabii ki herkesin zevki ayrıdır ama başarılı bir fantastik filmdi. üzerinden 15 yıl geçse de hala izleniyor fikrimce. 

Yukarıda da bahsettiğim gibi ilk başlarda Bay Thoması sevmemiştim ama pişman olması ve Lucy'nin kaçmasına izin vermesine çok sevindim. Bir de kardeşlerin Lucy ye inanmaması yani şimdi küçük bir çocuğun hayal gücü olarak düşünüyorlar tabii ama bilemedim. sevdiğim de sevmediğim de karakterler vardı tabii ki başta kötü beyaz cadı zaten kesin , Peter iyi roldeydi ama Edmunda kardeşine davranışları çok kötüydü hani her dediğine kızıyordu resmen. 


Kunduzları konuşan hayvanları kesinlikle çok sevdim hepsi de çok tatlıydı. Edmund bay Thoması cadıya ispiyonladığı için cadı onu tutuklatıp sonra da dondurdu işte o zaman çok üzüldüm , ona da çok kızdım. Edmund çok hata yaptı ama sonunda anladı. Peter da ona olan davranışlarından pişman oldu. Aslan'ın dublajını ayrıca çok beğendim çok hoştu bence.

Aslanla tanışma sahnelerini çok beğendim ama öldüğünde çok üzülmüştüm. Yalnız assolist gibi hep sonra geliyor😂 Ama tekrar geldiğinde de çok sevindim. sonunda da Tabii ki kötülük biter iyilik kazanır tüm dünyaya yayılması dileğiyle.

Puanım : 10\9 

Yazı hakkındaki görüşlerinizi ve yorumlarınızı bekliyorum. Sağlıcakla kalın.

İNSTAGRAM: https://www.instagram.com/gamzeli_kiz_blog

TAKİP ETMEYİ UNUTMA!!!/



Daha Yeni Kayıtlar Önceki Kayıtlar Ana Sayfa

Ne aramak istersin?

Hakkımda

Fotoğrafım
Gamzeli Kız
Herkese selamlar! Ben Gamzeli Kız bloğumda farklı kategorilerde önerilerimi sizlerle paylaşıyorum. Umarım burada kendinizden bir şeyler bulabilir ve burayı çok seversiniz. Yorumlar da ziyaretinizi belli etmeyi unutmayın. Sevgilerle :)
Profilimin tamamını görüntüle

INSTAGRAM

Bu gönderiyi Instagram'da gör

gamzeli kız 🌞 (@gamzeli_kiz_blog)'in paylaştığı bir gönderi

Sosyal Medya

Popüler Yayınlar

  • ALACAKARANLIKTA BİR ÖYKÜ | STEFAN ZWEIG
  • GÜNDEM VAKTİ 19 - 23 NİSAN
  • AĞAÇ EV SOHBETLERİ 121

Okurlar

Bloğumu ziyaret ettiğiniz için teşekkür ederim. Kendinize iyi bakın :). Blogger tarafından desteklenmektedir.

Blog Arşivi

  • ►  2022 (14)
    • ►  Ağustos 2022 (2)
    • ►  Mart 2022 (2)
    • ►  Şubat 2022 (3)
    • ►  Ocak 2022 (7)
  • ▼  2021 (107)
    • ►  Aralık 2021 (14)
    • ►  Kasım 2021 (10)
    • ►  Ekim 2021 (3)
    • ►  Eylül 2021 (2)
    • ►  Ağustos 2021 (6)
    • ▼  Haziran 2021 (4)
      • FİLM YORUMU : MEG DERİNLERDEKİ DEHŞET
      • YOUTUBE KANAL ÖNERİLERİ
      • KİTAP YORUMU : SEFİLLER / Gamzeli Kız
      • FİLM YORUMU:NARNİA GÜNLÜKLERİ 1
    • ►  Mayıs 2021 (5)
    • ►  Nisan 2021 (16)
    • ►  Mart 2021 (21)
    • ►  Şubat 2021 (19)
    • ►  Ocak 2021 (7)

Görüntüleme

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

-ÖNE ÇIKAN YAYIN-

UYGULAMA ÖNERİLERİ #2

-KATEGORİLER-

  • dizi önerileri 4
  • film önerileri 9
  • gündem vakti 4
  • kitap önerileri 16
  • kore dizi önerileri 3
  • röportaj 9
  • web site önerileri 2
  • yemek tarifleri 7
  • öneriler 6

-POPÜLER YAYINLAR-

  • ALACAKARANLIKTA BİR ÖYKÜ | STEFAN ZWEIG
  • RAMAZAN'DA DOĞRU BESLENME ÖNERİLERİ
  • RAMAZAN MENÜLERİ 1

Designed by OddThemes | Distributed By Gooyaabi Template