Selamlar herkese:) yeni bir haftaya başladık ve elbette ki yeni bir aya girdik artık. Umarım hedeflerinizi gerçekleştirir, bu ayı sağlıklı geçirirsiniz 😄 Bugünkü yazımda sizlerle çok kısa bir zamanda izlediğim bir filmi paylaşmak istedim. Daha önce hiçbir yerde duymamıştım, izleyecek bir şeyler ararken buldum. Filmin hem ismi hem de afişi çok ilgimi çekti ve merak ederek izledim. Başlarken ilerleyen sahnelerde ne olacağını az çok tahmin etsem de filmi bitirdim. Şimdi bu filmi sizlerle tanıştırayım. Okumaya devam edin 👀
Film hakkında
Yapım yılı: 2020
Yönetmen: John Hyams
Senarist: Mattias Olsson
Tür: Gerilim
Oyuncular: Jules Willcox (Jessica)
Marc Menchaca (The Man)
Anthony Heald (Robert)
Jonathan Rosenthal (Eric)
Film Konusu
Alone, kocasını kaybettikten sonra yeni bir başlangıç için taşındığı yeni şehirde kaçırılan Jessica'nın, tutulduğu insanlıktan uzakta kulübeden kaçma çabasını anlatıyor.
Jessica kocasının ölümünden sonra şehri terk edip kendine yeni bir hayat kurmak ister. Yeni taşındığı şehirde tanımadığı gizemli bir adam ile karşılaşır. Adamdan biraz korktuğu için olabildiğinde uzak durmaya başlar. Ama bir gün o adam tarafından kaçırılır. Boş bir kulübe ve ıssız bir ormanda uyanır. Kilitli kaldığı bu yerden kaçmak için uğraşırken aynı zamanda doğada da hayatta kalmaya çalışır.
Film yorumu
Film listemin dolu olmasına rağmen bu filmin afişini görüp izlemeye başladım. Afişi ve ismi ilgimi çekti ve sonra da internetten konusuna baktım ve izlemeye devam ettim. Aslında çok tahmin edilebilir bir konusu var. Bir kadın evinden uzaklaşıp başka bir yere taşınıyor. Yolda da bir araba sürekli onu takip ediyor. sonra arabadaki adamın yüzünü falan görüyor. Fakat adam normal bir şekilde yaklaşıyor. Kadın ise ondan şüpheleniyor ve uzak durmaya çalışıyor. Adamın bulunduğu yerlerden hızla kaçıyor. Fakat adam kadını bir yerde yakalayıp ıssız ormana kapatıyor.
Gerilim doluydu. Mükemmel değildi ama ortalama bir filmdi. Kadının adama görünmeden kaçmaya çalışma macerasını izledik. ayrıca tıkıldığı yerden kaçtıktan sonra doğa da hayatta kalmak çabalarını da gördük. Yalnız sonunu pek beğenmedim. Film iki kişi arasında geçiyor ve pek olaylı değil. Yani bana fazla uzadı gibi geldi. Açıkçası izlerken de biraz sıkıldım. Ne kadar gerilimli olsa da.
10\5 puan verebilirim sanırım. Sonuçta emek var :D
Selamlarr ben Gamzeli Kız bloğuma hoş geldiniz. Bu gün sizlere çok severek izlediğim filmlerden biri olan THE MEG'i yorumlayıp tanıtacağım. Köpek balığı filmlerini sevenlerin bayılacağı bir film kesinlikle.En büyük köpek Balığı olan Megalodon anlatılıyor filmin içinde. Hadi daha çok detaylara geçelim okumaya devam edin
MEG DERİNLERDEKİ DEHŞET
Yayın Tarihi : 8 Ağustos 2018
Yönetmen : Jon Turteltaub
Türleri : Aksiyon \ Bilim Kurgu
IMDb :
Süre : 1 saat 52 dakika
Oyuncular : Jason Statham, Li Bingbing, Rainn Wilson, Ruby Rose ve Winston Chao
FİLM KONUSU
Tarih öncesinden kalan soyunun tükenmiş olduğu düşünülen Megalodonu durdurmaya çalışan Jonas Taylorun hikayesi anlatılıyor. Deniz altı gözlem programının bir gün bir yaratık tarafından saldırıya uğramasıyla macera başlıyor.
FİLM ÖZETİ
Derin deniz sualtısı bir gün bir yaratık tarafından saldırıya uğrar. Hasar gören deniz altı pasifik okyanusunun en derin yerinde mürettabatı içinde mahsur kalır. Vizyoner Çin okyanus bilimcisi derin deniz dalgıcı Jonas Taylor'u mürettebatı kurtarması için tutar. Taylor tarih öncesinden kalan 2 milyar yıl önce soyu tükendiği zannedilen 23 metrelik bir megalodon ile karşılaşır. Ama Taylor bu canavarla daha öncede karşılaşmıştır. Taylor aşağıda sıkışıp kalmış ve herkesi kurtarmak için kendini riske atmalıdır. megalodonun öldürülmesi gerekmektedir.
FİLM YORUMU
Başrol adamı Hızlı ve Öfkeli filmlerinden tanıyorum ama bana çok soğuk geliyor oyunculuğu iyi ama izlerken filmlerini sıkılıyorum. film kesinlikle çok başarılıydı montajlar çok gerçek gibiydi. Köpek balığı filmlerini çok severim ama kaliteli güzel konulu bu türde film bulmak pek kolay değil bence bazı montajlar kendini çok belli ediyor pek gerçeğe yakın olmuyor hemen bu montaj diyebiliyorsun. filmdeki megalodon montajı bence bayağı gerçekçiydi kaliteli bir film olduğunu düşünüyorum.
Filmde hiç beklemediğimiz bir sürpriz vardı biz sadece bir tane köpek balığı var zannederken birden 2 tane çıktı. Ölen köpek balığını alıp yeniden okyanusa girdi. Ve tam bitti derken yeni bir macera başladı.
Megalodon un ölüm sahnesi de aşırı güzeldi.O anki gerilim ve mücadele çok başarılıydı.Sonunda ise Megalodon öldü öldükten sonra ise bir anda bir sürü köpek balığının gelip ölüsünü yemeye başlamaları da şaşırtıcıydı. Taylor ortada kaldı bir sürü köpek balığı yanından geçip gitti ama sonra bir tanesi ona saldırırken Çinli kadın onu kurtardı.
En beğendiğim hatta bu filmi duyunca direk aklıma gelen sahne yukarıda gördüğünüz küçük kız ile Megalodonun sahnesi.Kız yerdeki bir topu alırken Köpek balığı gelip camı ısırıyor. Neyse ki arada cam vardı ve sağlamdı cam da Köpek balığının dişlerinin izi kaldı.
Bir diğer sahne de yukarıdaki sahne köpek suya düşmüştü ve köpek balığından yüzerek kaçıyordu çok tatlı bir sahneydi köpeğin yüzüşüne çok gülmüştüm. Tabii bir o kadar da gerilimli acaba kurtulabilecek mi ?
filme puanım 10 üzerinden 10
Yazı hakkındaki görüşlerinizi ve yorumlarınızı bekliyorum. Sağlıcakla kalın.
İNSTAGRAM: https://www.instagram.com/gamzeli_kiz_blog
TAKİP ETMEYİ UNUTMA!!!