"Yüksek insan dışına değil, içine kıymet verendir."
Selamlar herkese ben Gamzeli Kız. Bugün sizlere yakın zamanda okuduğum bir kitaptan bahsetmek için buradayım. Çok sevilen ve tanınan eski yazarlarımızdan Sabahattin Ali'nin İçimizdeki Şeytan isimli romanı hakkında konuşacağım. Yazarın kaleminden okuduğum ilk kitaptı. Diğer romanlarından az çok bir bilgim vardı, bu kitaba denk gelince okumalıyım dedim. Ve bitti 😄 sizlere kitabın içeriğinden ve yazarın hayatından bahsetmek istiyorum. Hadi okumaya devam edin 👀
KİTAP HAKKINDA
Elimdeki kitap Venedik yayınlarına ait ve A101 den 5,95 gibi bir fiyata almıştım. Kapak tasarımı abartılı değil ve göze hitap eden bir şekilde hazırlanmış. Ben sade ve hoş buldum. Kitap 255 sayfa ve puntoları çok küçüktü. İçerisinde ve arka kapakta yazarın hayatı yazıyor. Ayrıca eser 1940 yılında yazıldığı için günümüzden çok farklı kelimeler bulunuyor içinde. Bu kitapta da kelimeler ve cümleler aynı halinde korunmuş ve yanlarına parantez şeklinde günümüzdeki anlamları yazılmış. Aşağıya öğrendiğim birkaç kelimeyi sizlerle paylaşacağım 😊
KİTAP KONUSU
Hayata bakışları tamamen farklı olan ve farklı dünyaların insanları olan iki kişinin boşanma sürecini anlatıyor. Kitabın ana fikri ise bir kişi ne kadar yalancı dahi olsa herkesi dahi kandırsa eninde sonunda yalancının mumu yatsıya kadar yanar.
Macide isimli genç bir kadın ile Ömer isimli bir gencin aralarında yaşadıkları sorunları, duyguları ve evliliklerini konu alıyor. Zamanla yaşananlar sonrası yollarını ayırmaya karar veren iki insan birbirinden uzak kalmaya karar veriyor.
KİTAP YORUMU
Sabahattin Ali'nin kalemini gerçekten de çok başarılı buldum. Hikaye örgüsü ve karakter tanıtımları çok gerçekçiliğe sahipti. Betimlemeleri çok yerindeydi. Ne fazla ne az ama çok da anlaşılırdı. Hayalimde kolayca canlandırabildim. Hikaye konu olarak ilgimi çekmedi. Bu kesinlikle benle alakalı olabilir çünkü daha çok macera, aksiyon tarzında ve beni sürükleyecek kitaplar okumayı seviyorum. Bu kitap durgun bir kitaptı fakat içinde yazarın vermek istediği birçok mesaj ve düşünceleri yer alıyordu. Altını çizdiğim çok fazla kısım oldu. Ama beni her şeyden çok etkileyen konunun sayfalara çok geniş bir şekilde yayılmasıydı. Hep kalın kitaplara ilgi duymuşumdur küçüklüğümden beri hatta okuma alışkanlığım yokken bile. Acaba bu kadar sayfada ne var? diye düşünürüm. Yazar bu kadar ne anlatmış derim ve çok merak ederim. Çok da imrenirim aslında. hikaye yazdığım bir süreç olmuştu fakat bunu aslında başaramayacağımı düşünmüştüm. Bu nedenle de yazarlara çok fazla saygı duyuyorum.
Kitabın sayfalarını çevirdikçe daha fazla bağlandım aslında kitaba. bir süre sonra meraklı bekleyişlerim oldu. Beni şaşırtan ve hayal kırıklığına uğratan yerler de vardı. bunlar genellikle karakterlerle ilgiliydi. Kitap okudukça şunu fark ediyorum kitabın yarısında falan konuyu anlamış ve okumaya istekli hale geliyorum. Geç ısınıyorum sanırım. bir de ilk sayfalarda aklım okurken başka yerlere de gidebiliyor. 😂 biraz da kısa kısa karakterler hakkında konuşmak istiyorum;
Ömer hakkında ilk başlarda asla ona ısınamadım. Hareketleri ve yaptıkları hiç hoşuma gitmedi. Macide hayatına girdikten sonraki tavırlarını da pek hoş bulmadım. düzeliyor hemen de bozuluyordu. Şey meselesi gibi hata yapmak kötü değil ama özür dileyip tekrar tekrar yapmak büyük bir sorun. Kitabın son sayfalarında ise aklını başına aldığına emindim. Sadece biraz zamana ihtiyacı vardı ve bu yüzden de verdiği kararı destekledim. bu arada en son sahne de gözlerimin dolduğundan da bahsetmedim. ben Macide ve Ömer' e çok bağlanmışım.🙈
Macide'nin iç çatışmalarını okurken çok dikkatle okudum. Kendi içindeki hesaplaşmaları ona birçok konuda doğru yolu gösterdi diye düşünüyorum. Ve hep düşünceli olmasını çok sevdim. Tek bir yerine oturtamadığım kısım vardı o da Ömer'e çok çabuk güvenmesiydi. Her şey çok ani oldu. Macide çok hoş bir kadın karakterdi bence Ömer'e karşı hep anlayışlı yaklaştı. Ona doğruyu göstermeye çalıştı. ama Macide onun için bir rehber olamazdı, bunun için eş olmaya karar vermemişlerdi. Zira o da çok zarar görüyordu bu durumdan.
10\6 yazarın vermek istediği mesajlar ve güzel anlatımı ve bir de altını çizdiğim alıntılar için.
Alıntı köşemize buyurunuz!
"İnsan ruhunun çözülmez düğümleri bir muamma gibi önüne serilir. Kitaplarda okuduğun depresyon kelimesine bir cankurtaran gibi sarılırsın."
"Şimdiye kadar böyle bir mahluk görmemiştim diyorum!"
"Bundan sonra ömrümün bir dakikasının bile ondan uzakta geçmesi benim için ölüm demektir."
"Tesadüflerin oyuncağı olacak olduktan sonra ne diye bir irademiz vardı? Kullanamadıktan sonra göğsümüzü dolduran hisler ve kafamızda kımıldayan düşünceler neye yarardı?"
"Hayatta hiçbir şeyi uğrunda ölmek için istenmez. Her şey yaşamamız için olmalıdır. Hatta biraz ileri gideyim, kendi yaşamımız için..."
"Hayatın bir değişmeler silsilesi ve her değişmenin bir olgunlaşma olduğunu anlamayanlar yobaz kafalı insanlardır"
"Bu sefer hiçbir doğru ve akıllıca tarafını bulamadığım bu hayata beni bağlayan kuvvetin, içimde saklı bir şeytan olması sahiden mümkündü."
"Ben sana rehber değil ancak yoldaş olabilirdim, fakat yolu ikimiz de bilmiyorduk ve birbirimize yük olmaktan, birbirimizi şaşırtmaktan başka bir şey gelmiyordu elimizden."
"Ömrümün en acı gününü en mesut gününe çevirmiştin."
"İçimizdeki Şeytan pek de kurnazca olmayan bir kaçamak yolu... İçimizde şeytan yok. İçimizde aciz var. Tembellik var. İradesizlik, bilgisizlik ve bunların hepsinden daha korkunç bir şey: hakikatleri görmekten kaçmak itiyadı var."
"Belki uzak bir günde, büsbütün başka insanlar olarak tekrar karşılaşırız ve belki gülüşerek birbirimize elimizi uzatırız."
Birkaç eski kelime günümüzdeki anlamları ile;
Teessür: Üzüntü Teşekkül: Oluşum Dimağ: zihin
Ekseriya: genellikle İhtiras: Tutku Muaşaka: Aşk
İstidat: Yetenek İltimas: Kayırma Tekamül: Olgunlaşma
Menfi: Olumsuz
YAZARIN HAYATI
Sabahattin Ali 1907- Eğridere \ 1948 Kırklareli
İstanbul'da başladığı öğrenimini Çanakkale ve Erdemit'te sürdürmüştür. Balıkesir muallim Mektebi'nin okul gazetesinde ilk öykü ve şiir denemelerini yayımladı.
sürekli tutukluluk tehdidi ve baskılar nedeni ile yurt dışına kaçmaya karar verdi. Kendisine yut dışına kaçarken yardım eden Ali Ertekin tarafından öldürüldü.
Edebi hayatına şiirle başlamış, daha sonra roman ve hikâyeler yazmıştır. Yazdığı şiirler hece ölçüsüyle ve halk şiiri etkisindedir. ... Tasvirci yönü kuvvetli olan Sabahattin Ali, ilk hikâyelerinde dış gözlemlerin etkisinde kalmış, sonraki yazdıklarında ise toplumsal gerçekçiliğe yönelmiştir.
Eserleri; Kuyucaklı Yusuf, İçimizdeki Şeytan, Kürk Mantolu Madonna, Değirmen, Kağnı, Ses, Yeni Dünya, Sırça Köşk, Dağlar ve Rüzgar, Esirler
Bir kitap incelemesinin daha sonuna geldik. Biraz fazla alıntı eklemiş olabilirim. aslında daha fazla vardı da çok yazamadım, sizleri de sıkmak istemedim. Karar da veremedim hangilerini yazacağıma. 😄Kitabı okumuş muydunuz? benimle yorumlarda paylaşırsanız sevinirim. Kendinize iyi bakın ❤
Instagram: gamzeli_kiz_blog
Twitter: Gamzelikizblog