SHERLOCK HOLMES AVCI | SİR ARTHUR CONAN DOYLE

Selamlar herkese ben Gamzeli Kız bloğuma hoş geldiniz. Yine çok sevdiği türlerden biri olan gizem üzerine yazılmış bir kitap Sherlock Holmes hakkına konuşacağız. En sevdiğim kitaplardandır kesinlikle. Elime alığı gibi heyecanla okumaya başladım ve bırakamadım da. Aslında biraz gecikti bu yazı ama geç olsun güç olasın diyip başlayalım. Kitap kısaydı 120 sayfaya tekabül ediyor ama kesinlikle içindeki her bir hikaye farklı ve etkileyiciydi.  

Bir önceki Sherlock Holmes kitabında yazar ile ilgili bilgiler vermiştim. Buraya da koymalı mıyım acaba? iye tereddütte kaldım. Gerçekten de kurgusu ile ilgili çok arklı düşünceleri öğrendim. Aşağıya kısa bir özet koyarım. Eğer daha detaylı kitap yorumu ile okumak isterseniz buraya tıklayabilirsiniz. 

Bu arada geçen hafta yazı yayımlayamamıştım çünkü internet sorunu yaşadık. Bilgisayarın internetini açamıyordum. En sonunda operatör değiştirdik de hallettik ama bir haftamızı aldı yani. Biri diyor şuraya gidin diğeri şöyle yapın diyor. Bizi bayağı uğraştırdılar anlayacağınız.

Yavaştan kitabın içeriğine doğru yol alalım, hadi okumaya devam edin 👀


İçerisinde birden fazla hikaye bulunuyor. Benim elimdeki kitap Mavi Çatı yayınlarına ait. Ucuzkitapal.com'dan uygun fiyata almıştım. Dediğim gibi ince bir kitaptı. Bir günde rahat bitirilebilir. Gizem, Suç, Macera gibi türleri seviyorsanız sizi de sarabilir.Biraz da içeriğinden bahsedelim. Toplam 4 tane hikaye var;

Birincisi; Beş Portakal Çekirdeği, Konusu da bir adamın evine içinde KKK yazan ve  5 tane de portakal çekirdeği bulunan bir zarf geliyor. Ada yeğeninin anlamadığı bir şekilde bir strese kapılıyor ve deliriyor. Ancak yeğeni bu duruma anlam veremiyor. Adam ise en sonunda intihar olarak düşünüldüğü bir şekilde ölüyor. Yeğeni de yıllar sonra aynı olayın tekrarı ile Sherlock'a başvuruyor.

İkinci hikaye; Çarpık Dudaklı Adam, bu hikaye de ise gerçekten şaşıracağınız bir son sizi bekliyor. Kocasının öldürüldüğünü düşünen kadın, katilini ve cesedini bulması için Sherlock ile konuşuyor. 

Üçüncü hikaye; Mavi Yakut Serüveni, merak ve heyecan dolu okuduğu bir hikaye idi kesinlikle. Bir otelde çalındığı düşünülen Mavi Yakut'un yolculuğu gibi aslında 😂 Ve tam da bu işi çözecek olan kişinin eline düşüyor. Bir gece Sherlock ona getirilen bir kazın boğazında Yakutu buluyor. Peki kaz kime ait ve yakut oraya nasıl geldi?

Dördüncü ve son hikayemiz; Benekli kurdele, bu hikaye de bir başkaydı. Gerçekten benim de bir an önce çözülmesini istediği bir olaydı çünkü çok merak ediyordum 😂 Kimsenin girmesinin mümkün olmadığı bir odada bir kadın ölü bulunuyor. Kız kardeşi de nasıl öldüğünü öğrenmek istiyor. Olay çözüldüğüne ise herkes bir dehşete düşüyor. Ben de dahil.


KİTAP YORUMU

Kitabın ilk hikayesi sonunda beni hayal kırıklığına uğrattı fakat güzel bir hikaye idi. Çok güzel kurgulanmıştı ama çözülemeden bitmesi beni üzdü. Sonunu daha detaylı okumayı isterdim açıkçası. Benim için bir merak konusu oldu. Heyecanla acaba bu işin içinden ne çıkacak diyerek okudum. Sherlock'u okurken olayı çözme şekillerine ve bulduğu deliler ile ilerleyişine gerçekten hayran kalıyorum.

İkinci hikaye ters köşeydi resmen. Ama Çok iyi bir ters köşe. İnanamamıştı kitabı kapatıp biraz şaşkınlık yaşadıktan sonra tekrar aynı yeri falan okudum. Bunu hep yapıyorum neredeyse 😂 Olay aslında cinayet olarak düşünülerek başlıyor ama olay bambaşka bir yere uzanıyor.

Mavi Yakut Serüveni, yine bir diğer başarılı hikaye bu hikaye de daha fazla etkilendim nedeni de şu; Sherlock'un bulduğu bir eşyadan kişilik analizini çıkarması, birini konuşturmak için oynadığı oyun hepsi de çok akıllıcaydı. 

 Beni de düşünmeye sürükleyen son hikaye Benekli Kurdele, hiç beklemediğim bir son ile beni çok şaşırttı. Ben bile tahmin yürütmeye çalıştım ama bir Sherlock değiliz tabii. Hikayeyi bence sizde düşündüğünüzde bir sonuca varamayabilirsiniz. Bir kadın odasında ölü bulunuyor, darp izi vs. yok odaya kimse giremiyor yani bir giriş yok kapı içeriden kilitliymiş.Yalnız şunu söylemeliyim ki ben okuyunca cinayet planına bayağı bir şok oldum. Çok kötü tabii ki ama çok iyi planlanmış bence.


YAZAR Sir Arthur Conan Doyle

"En ünlü yaratımını neden öldürdü?
Sherlock Holmes, Doyle’un kendi favori kahramanı olmaktan çok uzak bir karakterdi. Yazar kahramanını 1893’te öldürse de on yıl sonra kamuoyunun talebi ve parasal nedenlerle tekrar canlandırdı. Daha önce bir arkadaşına şöyle demişti Doyle: “Elimde olsaydı Sherlock’u en azından yıllarca yeniden hayata döndürmezdim, çünkü bir zamanlar aşırı yediğim kaz ciğerine hissettiğim türden bir doymuşluk hissediyorum ona karşı, o kadarki bugünlerde bende bir mide bulantısına neden oluyor.” Yine de Doyle’un alkolik babasının aynı yıl bir akıl hastanesinde öldüğü düşünülürse, yazarın en ünlü kahramanını öldürmesinin altında başka nedenlerin yatıyor olması da mümkün."

Söylenilenlere göre Arthur , herkes tarafından çok sevilen herkesin beğenisini toplamış bir karakter olan Sherlock'u  sevmiyormuş ve kitabında öldürdükten sonra gelen tepkiler sonucu hikayeyi çevirip Sherlock'u hayata döndürmüş ve yazar ölene kadar Sherlock holmes okunmaya devam etmiştir. şunu da eklemek istiyorum Arthur gerçek hayatta da Sherlock yöntemiyle bir dava çözmüş. Bunların doğru olup olmadığını kesin bilmiyorum ama böyle yazıyor.

Yazı hakkındaki görüşlerinizi ve yorumlarınızı bekliyorum. Sağlıcakla kalın.

İNSTAGRAM: https://www.instagram.com/gamzeli_kiz_blog

TAKİP ETMEYİ UNUTMA!!!/

4 Yorum

  1. İnternet sorununun düzelmesine çok sevindim, gerçekten sinir bozucu bir durum. Kitabı not aldım:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler. Çok sevindim :D Şimdiden iyi okumalar.

      Sil
  2. Gerçekten de öyle şu 1 hafta o kadar sinir bozucu geçti ki anlatamam, bir de uğraşmıyor olmaları apayrı. Yorumun için çok teşekkürler:)

    YanıtlaSil
  3. Ayy bu yazıyı görünce aşırı heyecanlandım. Sharlock serisine bayılıyorum. Dizisi de kitapları de mükemmel. Bütün kitaplarını okudum neredeyse ama beni yine de tatmin etmiyor. Yeniden yeniden okuyorum.

    YanıtlaSil

Yorumunuz için teşekkür ederim. Kendinize iyi bakın :)